Sevgili Rotary Ailem,
27 Ekim - 10 Kasım arasında idrak etmekte olduğumuz Cumhuriyet ve Atatürk haftası ne mutlu ki, tüm Bölge kulüplerimiz tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu kutlamaların Cumhuriyet’i kuranların ideallerini anlamak üzere yoğunlaşması ve bunların hayatımızda nasıl uygulayacağımızı düşündüren fikri çalışmalar halinde olması beni çok mutlu etmiştir. Tüm Kulüplerimizi bu hassasiyetleri için kutluyor ve teşekkür ediyorum.
Bugün sizlerle hem tarihimizden dersler çıkaracağımız, hem de günümüz değerleriyle bağlantı kuracağımız bir konu üzerine konuşmak istiyorum: Cumhuriyetimizin anlamı ve toplumsal sorumluluğumuz.
19yy başından itibaren Kurtuluş savaşına kadar, yenilikçi padişahlar 2. Mahmut’dan başlayarak balolar düzenlemekteydi. Bu baloların temel amacı şunlardı:
1. Avrupa’ya modern bir Osmanlı imajı sunmak
2. Saray ve seçkinler arasında batılı yaşam tarzını tanıtmak
3. Sosyal ve kültürel modernleşmeye öncülük etmek
Lord Kinross’un Atatürk biyografisinde, 1923 sonrası Cumhuriyet balolarının yapılma gerekçesini şöyle anlatır: Atatürk, yeni kurulan Cumhuriyet’in modern ve batılı kimliğini halka benimsetmek amacıyla bu etkinlikleri gerçekleştirmiştir. Bu balolar, sadece şıklık ve zarafetiyle değil, toplumda devrimci bir dönüşüm yaratma aracı olarak görülüyordu.
Atatürk, Osmanlı’nın monarşik yapısından farklı olarak, halkla ve modernlikle özdeşleşen bir Cumhuriyet hayal ediyordu. Bu balolar, eski aristokrasinin etkilerinden sıyrılarak, laik ve çağdaş bir yaşam biçimini halka tanıtmayı amaçlıyordu. Kinross’un aktardığı gibi, bu etkinlikler aynı zamanda toplumsal sınıflar arasında ayrım gözetmeksizin bir çağdaş bir toplum yaratmanın aracıydı.
Falih Rıfkı Atay’ın Çankaya adlı kitabında da Atatürk’ün bir anısına rastlarız: Bir baloda, halkın ve gençlerin ilgisini gözlemleyen Atatürk, “Cumhuriyet’in ruhunu ancak insanlara bu şekilde gösterebiliriz; görsellik, katılım ve deneyimle devrim kalıcı olur” demiştir. Bu söz, onun toplumu bilinçle ve sevgiyle dönüştürme yaklaşımını açıkça ortaya koyar.
Bugün bizler de Rotary ailesi olarak benzer bir misyona sahibiz: “Kendimizden Önce Hizmet” anlayışıyla, iyiliği çoğaltmak, toplumsal faydayı artırmak ve insanları bir araya getirmek için çalışıyoruz. Tıpkı Atatürk’ün baloları gibi, biz de örnek olarak, birlikte hareket ederek, toplumda olumlu bir etki yaratıyoruz. Her proje, her gönüllü çalışma bir adım daha ileriye taşıyor; tıpkı Cumhuriyet’in halkı modern ve bilinçli bir toplum olarak şekillendirmesi gibi.
Sevgili dostlar, Cumhuriyet bize özgürlüğü, eşitliği ve sorumluluğu miras bıraktı. Rotary ise bize bu mirası iyilik ve hizmetle çoğaltma yolunu gösteriyor.
Geliniz, Atatürk’ün vizyonundan ilham alalım: Halkımızla, topluma dokunarak, güçlü ve çağdaş bir toplum yaratmak için birlikte çalışalım.
Unutmayalım: Hizmet, iyilik ve birlik — tıpkı Cumhuriyet’in balolarında olduğu gibi — toplumsal dönüşümün en güçlü araçlarıdır.
Cumhuriyet fazilettir, çünkü insana ve topluma iyiliği, adaleti ve sorumluluğu öğreten bir sistemdir; bireyi yalnızca hak sahibi değil, aynı zamanda erdemli bir vatandaş haline getirir.
Cumhuriyet ruhuna uygun nesiller yetiştirmede ve topluma hizmet çalışmalarında tüm Rotaryen dostlarıma başarılar diliyor ve hepiniz sevgiyle selamlıyorum.
